Doha
Resim linkten. Tüm hakları Dominik Zimmermann'a aittir.
*Yabancı havayolu şirketinin(bkz Katar Havayolları) uçuş ekibinde Türk görünce çılgınlar gibi sevinmek, sanki memleketine gelip vatandaşını gören O değilmiş gibi muhabbete dalmak, yüklemeyi ve uçak altını kontrol etmeyi unutmak.
*Ankara'dan Melbourne'e uçan insan sayısının çokluğuna şaşırmak.
*Arada yüze çarpılan gerçeği "Para var, huzur var" tekrar görmek. Adamların Business Class koltuğu benim odamdan daha güzel. Üstüne üstlük uçak kapıyı kapatmadan servis başlamıştı bile. Ayıp lan.
*Uçuş ekibindeki milliyetlerin çokluğunu görünce Umut Sarıkaya'nın Birleşmiş Milletler temalı karikatürlerini hatırlamak.
*Ben işten geldim, yemeğimi yedim, internette gezintiye çıktım. Adamlar daha yeni Doha'ya indiler, oradan Melbourne uçağına binecekler. Sabah kalkıp kahvaltı yapacağım, yine Esenboğa'ya gideceğim. Adamlar Melbourne'e varmamış olacaklar. Kim demiş Dünya küçük diye?!
*Zamanında Trablus için türkülü coşkulu şeyler yazmışım. Ne kadar çok başkentle bağlanırsa Ankara, o kadar güzelleşecek Esenboğa'daki monoton hayatımız.
Resim linkten
*Her şey iyi hoş da, uçağı ittirmeyip motorların gürültüsünü duymazsam bütün iş yalan ağa. Bana bir içim su kabin amirleri değil kulaklıkta "Starting engine number 2" diyen uçuş ekipleri lazım. Motorların o gürültüsünü duymam lazım. Gerisi boş! Kim sallar Yalova Kaymakamı'nı pushback yapmadıktan sonra?!(Resimdeki yelekli amcanın olduğu yerdeymişim gibi düşünün)
Yorumlar
Renkler, uçak, ablalar herşey çok güzel. :)