Kayıtlar

Şubat, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Şehir Rehberi#23 Amatör Futbol

Resim
Yeri gelir Ankara Garı'na giden yolda güneşli bir günde, yeri gelir karlı bir öğle sonrası Anıttepe'de rastegelirsiniz meşin yuvarlak ve onun peşinde koşanlara. Durun ve seyreyleyin.

Twit,Twitter,Twittest#2

Resim
*ben linus, european history. ben fizik bekliyordum hacı yaaa! *kredi kartı matah bişey olsa babam kullanırdı. o yüzden ben de kara listeye girdim! yok kredi kartı bitti kalmadı! *siirt/gent/şanlıurfa/los angeles üzerinden dostlarla konuştum bu gece. ben niye kalakaldım lan burda?! *adam h.sonu gezmeye brüksel'e gideceğim diyor, ben kızılay'a gidemiyorum lan! nerde kaldı adalet! *182 adamın bir 737'ye binip arnavutluk'a okul açmaya gittiği ülkede yaşıyoruz annem. *Eskişehir ve Ankara birbirinin banliyösüdür. sabah işten çıkıp hızlı trenle maça gittim. ayağım uğursuz geldi. en azından ıslanmadık. *yht:32tl, maç bileti:15tl, donas menü:3.5tl, göte maç minderi 1tl. Tribünde España'yı izlerken gözünün dolması bedava! *bu uçakların da s.gökçen/izmir/köln mekikleri bitmedi gitti be brüder! pazar pazar reva mı bu işkence?! *bjk-gs maçı 0 bitsin, 115lira cepte. gsli ve bjkli tivitcanlardan rica ediyorum dostluk kazansın! *gittiğim aski şubesinde radyoda bülbülün kanadı sarı

Futbol Dilencisi'nin Haftasonu Notları#9

Resim
Baktım iki Twitter seçmecesi arasında geçen bir hafta içerisinde hiçbirşey yazmamışım. Sonuncusunu 21 Aralık'ta yazdığım haftasonu notlarımın dokuzuncusunu yazmaya karar verdim. Girişi bu sabah yakaladığım bu güzel fotoğrafla yapalım. Ankara-Berlin-Ankara seferini yapmış olan "Alsancak" memleketi İzmir'e dönüyor. Arkasında yağmurlu Ankara'yı bırakarak. Uçaklar şehirlerini özlerler mi? -Haftasonun müjdecisi Cuma sabahı çok erken saatlerde başladı. Arnavutluk'un başkenti Tiran'da yapılan bir okulu açmak için giden Bakan+181 kişilik heyetle başlamıştık bu güzel haftasonuna. Gecesinde olan deprem de cabası. 182 kişi bir Beoing 737'ye doluşup gidip elin başkentinde okul açıyorlar. 56 kişiyle Seattle'deki Boeing Fabrikası'na uçak teslim almaya giden zihniyetin yandan çarklısı. Tükürdüm gitti. Zihniyete. Yanlış anlaşılma olmasın. -Cuma sabahının bir kısmını ve gecesini çalışarak geçirip tüm yorgunluğuyla kendimi atmıştım eve cumartesi sabahı. Saati 2&

Twit,Twitter,Twittest#1

Resim
Biraz da Twitter'ın arşivleme özelliği olmadığı için kişisel tarihime kapsamlı not düşmek için haftanın tvitlerini buraya taşıyayım istedim. Açtım mı arşivi, geçen sene bu zamanlar neye takılıp neye güldüğümü bilmek isterim, yanlış işler peşindesin Twitter. *pazartesiyi salıya bağlayan geceyi sırf tanıl borayı okuduğum için seviyorum. *ayrıca bir ülke başbakanının programının olmayıp evinde oturması garip. git başbakanlıkta otur, mecliste otur. evinde oturma. ayıp lan! *rum'u bünyesine koşulsuz alıp ölü bebek sahibi olan ab'den yeni istekler. trakya'yı da yunanistan'a verin. öptüm, kib. bye pls ;) *Ziraat Galatasaray'a forvet alsın diye kredi versin! :) *"İlk kaza bir uçağın buzlanmaya karşı ilaçlandığı sırada meydana gelmişti." uçak, ilaç, buzlanma?! ne içtin baboli sen? :) *keita 18de topla buluşunca coşan okay karacan, volkan gs kalesinde 3'e1 gol arıyorken sessiz kalıyorsa yerim öyle spikerliği, tarafsızlığı! *oha oha oha. iasp'ten mac de l

Şehir Rehberi#22 Anıtkabir

Resim
Ankara'da yaşamak Ankaralı olmak duygusu verir insana. Pek çok yerde gösterir bu Ankaralı olma duygusu kendisini. Durup dururken hem de kar yağıyorken usul usul, AŞTİ'den Kızılay'a yürümek fikri düşer aklınıza. Yol üzerinde Anıtkabir'i hiç karlı olarak görmediğiniz ve gezmediğiniz aklınıza gelir. Birden 2. Nizamiye'den atarsınız kendinizi Rasattepe'nin o Ankara'nın manzarasını en güzel gören o güzel anıt mezara. Önce Silah Arkadaşına, sonra O'na en derin şükranlar sunulur. Sonra hayat akışına devam eder. Kar altındadır varoşlar, Kızılay'ın göbeğindeki o kahvehanede çay-gazete eşliğinde açık kanaldan kupa maçı ve sonrasında eve dönüş. Ne zaman kar yağsa aşağıdaki dizeler gelir akla Ankara'yı sevenler ve sevemeyenlere dair. çok yabancı bir soluk duyulur bazı bilinmez bir dilin ıslığından anla ki sıkıldı bizim konsolosluklardaki konuklar öyle deme Ankara'yı sevmeyene bir zulümdür bu kadar insanın neden ankara'yı sevdiğini anlamadan ankara