Kayıtlar

Eylül, 2008 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Eski bir şehre doğru...

Resim
Öncelikle bir elin parmağı okuyucumun Ramazan bayramı mübarek olsun, Şeker bayramı kutlu olsun. İsmet Berkan'dan tutun ytrumnoua'ya kadar herkes bunun üzerine birşeyler söylemiş ben de kuru kalmayayım. Öncelikle güzelim bayramı da bu "biz" ve "öteki" çekişmesinin kurbanı ettik ya başta boşbakan olmak üzere ne kadar teşekkür etsek azdır. Acaba "İyi bayramlar" desem çok mu postmodern olur, "mübarek" kelimesi beni yobaz kılar mı diye düşünmekten kimi gördüğüm kişilerin bayramını tebrik bile edemedim. "Bayramınızı tebrik ederim"!! Bu da biraz laikçi gibi oldu, laikçi de neyse? Bayramı kutlama şekliniz ve bunu dile getirmeniz daha çok nasıl bir ortamda büyüdüğünüze ve bunun siz küçükken nasıl dile getirildiğine bağlı aslında. İsmet Berkan'ın da dediği gibi bizde de "Bayramınız mübarek olsun" denirdi. Kutlamak bahsettiği gibi biraz Şaman kökenli gibi. "İyi bayramlar" ise ilk kez iş ortamında duyduğum bir cümle....

Erken kalkın çocuklar....

Resim
Deminden beri ağzımda Barış abinin Bugün Bayram şarkısı. Ve demin çekilen klibi de izledim de Barış Manço'nun hepimizin çocukluğunda ayrı bir yeri var. Hele sohbet ettiği bir kızın saçlarını okşaması herşeyi anlatıyor. 10 10 10 puan diye çocukları yerlerine gönderdiği Adam Olacak Çocuk programı hala zihnimizin bir köşesinde. Şimdi o çocuklar da büyüdü ve her biri bir başka kutluyor bayramları. Aslında bu "Nirde o eski bayramlar?" muhabbeti daha çok yaşı kemale ermiş insanlarda vardır ama bugün havanın ve evde dört duvar arasında yalnız olmanın da getirdiği bi hüzün bulutu çökmüş durumda. Üniversiteyi bile bitirmiş biri olarak(sanki çok bişeymiş gibi) yalnız bayramlar geçirmiştim daha önce ama insan kendi seçimi bile olsa yalnız bayram geçirecek olmayı bile içine bir şekilde sindiremiyor. Aslında bu hüznün birazı da Ramazan'ın gidecek olmasıyla alakalı. Her güzel şeyin sonu her zaman için hüzün vermiştir. Dün sırf tiplerine gıcık olduğum o TRT'deki sahur yapan amca...

Dışkapı Postası#2

Resim
Çok uzun bir aradan sonra tekrar el atabildiğim hayata dahil olduğumuz bu dış kapı'nın mandalından notlar. Hiç aklımda bişey olmadan kendi deyimimle "çalakalem" giriştim, umarım devamına erebilirim. -Dün gece Stuttgart'tan teknik arıza yüzünden gelemeyen bir uçağın yolcularıyla uğraşıp onları otele götürmek zorunda kaldığımız için çok yorucuydu. Aslında şaka mahiyetinde uçağınızın 24saat gecikmesi var deyip de birer uyku tulumu ve battaniye verseydik de yüz ifadelerini görseydik fena olmazdı! -Arkadaşların anlattığına göre son kalan iki kadın yolcu birbirini tanımıyormuş ve biz aynı odada kalamayız demişler. Erkek olsan bir şekilde askerde, yurtta 300 kişiyle aynı odada veya koğuşta kalmışlığın var, alışıksın. Oturmuş lobide birbirlerinin yüzlerine bakmışlar, sora aynı odada kalmışlar. Akıbetleriyle ilgili bir bilgim yok. -Yine bu uçak gelmemesi ve yer olmaması olaylarına gelirsek bir iki not daha düşebiliriz. Uluslararası haklar gereği havayolu şirketleri yolcuların ...

Esenboğa kesitleri!

Resim
Kişisel tarihime not düşeyim diye başladığım bu sayfalarda gerek yazılı gerek görsel olarak çokça geçen ve sabah da yazdığım şiirimsi de geçen hayatımdaki bu Araf'tan, nam-ı diğer Esenboğa'dan bahsetmemek hiç olmaz. Ama isminin Timur'un Ankara Savaşı'ndaki komutanlarından olan İsen Buga'dan aldığı söylemleri dillerdeyken aşağıda gördüğünüz aynı ismi taşıyan belediyeye ait amblemi gördükçe insan hayalgücünün ve yaratıcılığın sınırlarının ne denli çizilemez olduğunu görüyor. İlk kez havalimanında bir ruhsatta görmüştüm bu şaheseri. Dediğim gibi tam bir Araf burası. Ne gidebilmeye gücüm var buradan, ne de uçakla gelmişliğim var Esenboğa'dan. İki arada bir deredei tam dört yıldır bu havalimanının içerisinde. Çok merak etmiş olsam da hiç uçakla gelemedim Esenboğa'ya. Beytepe'nin üzerinden 03 pistine yaklaşmakta olan uçakları gördüğümde "Acaba şimdi pisti görmüş müdür?" diye çok kereler geçirdim içimden. Kuyruklarından tanımaya çalıştım bu çelik gövd...

Araf

uçaktan inip karşısında görünce selam veren yolcuların selamını alan ben, allahaısmarladık deyince uçağa geçerken bir amca "seneye yine bekleriz"diyen ben, bütün bunlardan habersiz beni bu Araf'ta bırakıp nerelerdesin şimdi kim bilir sen!

kes kopyala yapıştır'ın ötesi#5 delal dink'ten "Sarhoş olduk Hrazdan'da, sırf umuttan"

bu ara çok fazla kes-kopyala-yapıştır yapmaya başladım ama hepsi de kişisel tarihime düşmeyi hakeden satırlar. bu seferki Hrant'ın kızı Delal Dink'e ait... sadece can yakan kısmını aldım, hepsini okuyup göz pınarlarını hareketlendimek isteyen elbet kalanını da bulur... Hadi birlikte ittirelim o kapıyı. Hadi be, gelin birlikte kaldıralım şu adamı o kaldırımdan, sonsuza kadar. Nasıl birazcık kalkıp geldiyse Hrazdan Stadı’na göbek atmaya, coşmaya, gelin, öyle bir şeyler yapalım ki, hiç yatmamak üzere kalksın o kaldırımdan. Bırakmayalım orada kanamaya devam etsin. O orada yattıkça ve kanadıkça acıyor, acıtıyor... Gelin, bırakalım, geçsin sınır kapısından, bir o yana bir bu yana. Kedi-köpek koştursun sınırda, hayalindeki gibi. Hadi be, Ermeni’siyle, Türk’üyle... Hadi, tutun babamın bi ucundan. Uzatın elinizi. Merak etmeyin, zaten o nazlanmaz, hele sizi hiç kırmaz, bir dediğinizi iki etmez, hemen kalkar, sizinle birlikte sınır kapısında gidip göbek atmaya. Yeter ki bir el verin.

kes kopyala yapıştır'ın ötesi#4 disconnectus erectus'tan "tüm demirsporları seviyorum"

bizim de eskişehir demirspor peşinde ankara'ya ve izmir'e koşturmuşluğumuz vardır bir demiryolcu baba peşinde. genelde mavinin ve lacivertin hükümranlığı vardır hepsinin kaderinde. demiryolundan ekmeğini kazanmış, demiryoluna gönül vermişlerin hepsi bi şekilde demirsporları takipte. ve disconnectus erectus abimiz boşa dememiş "Tüm Demirsporlar'ı seviyorum" tüm Demirsporlar'ı seviyorum! Tüm Demirsporları seviyorum; onların hepsi kan kardeştir; mavi-lacivert denizin farklı kıyılarıdır; armaları gibi kaderleri birdir... Demiryolunun iki rayıdır onlar, son durağın yakın olması umurlarında değildir... Adana’daki için, Seyhan Oteli durağında inip, iki yanında da turunç ağaçları ile bezeli -ki o turunçların kuzenleridir Gazi Ortaokulu’nun bahçesinde, bankların ayakları arasından geçirmek için teptiğimiz, suyu çıkana kadar peşinden koştuğumuz- yol boyunca benim gibi stada süzülenle beraber, kebap dumanları arkasına saklanan 5 Ocak’ın eteklerine sığınmayı, ya da Gazip...

Erciyes çağırıyor...

Resim
Yine görünüyor bize deplasman yolları. Gecesinde çalışıp sabah erkenden yola koyulmak; Erciyes'in başı dumanlı mı gidip görmek; Sivas Caddesi'ni ESES diye inletmek; Dönerken gözlerimiz nemli Gesi Bağları'nı dinlemek; Her ataktan sonra da bir yerlere gitmemiştir diye Erciyes'e dönüp bakmak lazım. Velhasılı kelam Siyah-Kırmızı bir sel olup Kayseri'ye akmak lazım!

Senin bi eşin ALEM CİHANDA YOK!

Resim
Trafiğin kendisinin geçişi için durdurulması üzerine sürücülerin korna ile tepki vermesine kızan RTE'nin acıklı savunması! "Bizim de insanımız çok sabırsız. Şimdi akşam arabanızla gelirsiniz. başbakan olarak biraz hızlı gitmek gerekir veya toplantıya yetişmek gerekir. Polis orada şöyle bir durdurmaya çalışsa, kornaları ötmeye başlıyor. İnanın Batıda böyle bir şey yok. Hepsi zaten daha motorsikleti gördüğü anda herkes kenara çeker ve geçersin. Bizde maalesef böyle. Bazıları çıkar el kol hareketleri..."

Çok sevdik be abi.

Resim
Eskişehir Sakarya Gazetesi spor yazarı Ali İhsan Sarıçoban'dın 2-2 biten Eskişehirspor-Sivasspor maöı sonrası yazısından alıntı; Lig uzun maraton. Umarım takım galibiyet serisine Kayseri maçıyla başlar. Pardon; arada Diyarbakırspor ile oynanacak olan kupa maçı var. Çarşamba günü yapacağımız bu maçta galibiyet Pazar için moral olacaktır. İnsan yazıyı düzeltir be Ali İhsan abi. Arada "Pardon" da nerden çıktı? Güldürme adamı sabah sabah. Gözünü sevdiğim yerel medyası. İstanbul'a bizimle Başkent Ekspresi'nde demlene demlene gittiğin gün geldi aklıma. Taraftarı gibi takip eden basını da cefakar bu Anadolu takımılarının vesselam...

Esenboğa Manzaraları#3

Resim
Yine kolpanın dik alasını yaptım ve yazının yerini resim aldı. Esenboğa'da gece. Gediklilerden biri KıPrıs THY :) almankanatlar :) Bir terminal bu kadar mı günışığı dostu olabiler? Bu da pistte koşarken motoru duran ve Esenboğa'da mahsur kalan Afgan Havayollarına ait A-300

Yok artık Dwyane Wade#2

Ahmet Çakar: Volkan ne diyor orada? Gürcan Bilgiç: Yukarda Allah var diyor hocam. Ahmet Çakar: Gökde Allah var diyor. Serdar Bali: Aslında Allah her yerde... Yere doğru işaret yapsa da olurdu. Bu ara taktım ben bu adamların yorumlarına! Sen akıl fikirden ayırma dinimiz amin! Fırat'a sevgilerle :)

Yok artık Dwyane Wade#1

Resim
Bana sorarsanız Türkiye’de bu işi iki kişi yapabiliyor. Biri benim, biri de Rıdvan. Ömer Üründül, yorumcu Spor yorumculuğunun ülkemizde var olan iki temsilcisini açıklarken. Vay anayın babayın kemüğüne sayın seyirciler!

Olmaz mı Kemal abi?!!

Resim
Bakan Unakıtan, maçın ardından yaptığı açıklamada, Eskişehirspor bakımından kaliteli bir maç olmadığını belirterek, "Eskişehirspor'un eksikleri çok. Özellikle gol yollarında kondisyon bakımından ve geri dönüşlerde kısaca her bakımdan eksikleri var. Demek ki Rıza hoca futbolcuların cıvatalarını biraz daha sıkacak" diye konuştu. Ya sen bi dahaki seçime başka bir şehirden vekil ol? Ya da ben nüfus kaydımı Eskişehir'den başka bir yere aldırayım? Olmaz mı Kemal abi??

kelimeler kifayetsiz...

Resim
Yer:19 Mayıs Stadyumu Misafir Takım Tribünü Skor: Gençlerbirliği: 3-1 :Eskişehirspor Maçla ilgili yazıyı yarına bıraksam daha iyi olacak gibi. Stadyumdan beri dilimde şu tezahürat; En büyük EsEs Herkes tek nefes Gol EsEs gol EsEs gol EsEs gol EsEs gol gol gol Sen çıldırt bizi Coştur gollerle Taraftar her zaman senle Sen çıldırt bizi Coştur gollerle Taraftar* her zaman senle *2yüz küsür kilometre yolu bir Ramazan gününde tepip gelmiş, orucunu yol ortasındaki refüjün yeşilliğinde açan, kendisine ayrılan tribünü dolduran, o muhteşem 4bin küsür taraftardan birisi olabildiysem ve her zaman seninleysem işte bu yeter ulan!

Adamsın ulan!!!!!!!!

Resim
gecenin bir yarısı başka blogların tersine bu kel adamın resmini günlüğüme koymamın tek sebebi kendisinin adam gibi adam olmasıdır. az önce kaza ile altıpas adlı programda( ki bünyesinde barındırdıkları arasında ahmet çakar gibi hala konuşacak ayakkabı tabanı yüzü kendisinde bulan, pörtlek gözleriyle bır bır bır konuşan ve doğuştan gassaray avukatı bülent tulun'u, piyasadaki trabzonsporlu yorumcu eksikliğinden faydalanıp mantar misali türemiş serdar bali'yi ve fenerbahçeli gürcan bilgiç var) ömer'in hareketleri üzerine yapılan yorumların üzerine bu tepkimi koymaya karar verdim. SIRF 4 TAKIM ŞAMPİYON OLACAK, ONLARIN SEYİRCİSİ GÜZEL FUTBOL VE BOL GOL İZLEYECEK, SADECE ONLARIN DESTANI ANLATILACAK DİYE ÖMER'İN KALESİNİ AÇIP ANTALYASPOR VEYA HERHANGİ BİR BAŞKA ANADOLU TAKIMININ GİDİP BU DÖRT TAKIMIN EVLERİNDE FARK YEMEK GİBİ BİR ZORUNLULUKLARI MI VAR BE HEY GÜZEL İNSAN? LİNCOLN'ÜN 2 SENEDİR ATTIĞI KAZIK VE ŞAMPİYONLAR LİGİ'NDEKİ HAYAL KIRIKLIĞINIZI KALESİNİ GOLLERİNİ...

kes kopyala yapıştır'ın ötesi#3 attila ilhan'dan üçüncü şahsın şiiri

üçüncü şahsın şiiri gözlerin gözlerime değince felaketim olurdu ağlardım beni sevmiyordun bilirdim bir sevdiğin vardı duyardım çöp gibi bir oğlan ipince hayırsızın biriydi fikrimce ne vakit karşımda görsem öldüreceğimden korkardım felaketim olurdu ağlardım ne vakit maçkadan geçsem limanda hep gemiler olurdu ağaçlar kuş gibi gülerdi bir rüzgar aklımı alırdı sessizce bir cigara yakardın parmaklarımın ucunu yakardın kirpiklerini eğerdin bakardın üşürdüm içim ürperirdi felaketim olurdu ağlardım akşamlar bir roman gibi biterdi jezabel kan içinde yatardi limandan bir gemi giderdi sen kalkıp ona giderdin benzin mum gibi giderdin sabaha kadar kalırdın hayırsızın biriydi fikrimce güldü mü cenazeye benzerdi hele seni kollarına aldı mı felaketim olurdu ağlardım attila ilhan

Biletler elimizde, sırtımızda formamız

Resim
ps: üstteki resim 18mayıs2bin8 tarihinde Tünel'de çekilmişti. İnönü yollarında İstiklal'e çıkmadan tüneli de boyamıştık. Taksim-Karaköy tüneli Eskişehirsporludur!

Avro RJ85

Resim
Yapım aşamasında bi Avro RJ85 ve masamın hali. Tiner bile var :)

Anket#2

Resim
Yeni anketim için oylarınızı bekliyorum. Bir şekilde kapattığınız feysbuk profilinizi geri açmayı düşünür müydünüz? İlginize teşekkürler

Ankara inliyor ES ES ES Kİ Kİ Kİ

Resim
Az değil 3 sene önce Eskişehirspor şampiyon olunca şampiyonluk şarkıları söylediğimiz "Ankara Ankara seni görmek ister her bahtı kara" ya bu pazar bu sefer bir Süper Lig maçı için geliyor olmak çok daha heyecan verici. İnönü'de Glory Trilogy'deki gibi yine maile bütün erkekler olamasak da sanırım iftarı bayağı bir kalabalık olarak 19 mayıs'ın misafir tribününde açacağız :) Onca yolu sırf bir ES ES aşkına, siyahın kırmızının aşkına teperek gelmiş, sabahın 4ünde deplasmandan gelip 6da işe gidecek kadar gözü kara bir Babayla 19mayıs'ın tribünlerinde iftar yapmak elbette ki çok eğlenceli olacak. Ramazan ve Futbol ilişkisi de ne güzeldir. Tribünde sağdan soldan alınmış kayıntılarla yapılan iftar ve bizim için iki ayrı ibadet; bi yanda oruç, bi yanda ESES :) Cavcav'dan beklentimiz o garip marşlarını daha az çaldırması ve bizim bu vesileyle okunan ezanı duyabilmemiz. Tüm dileğimiz ise sahadaki futbolcularımızın da 3 puana niyetli olmaları ve bu 3 puan orucunu Ank...

Sen kimsin la?

Resim
Yıllar yılı bi fakır 100ler bi eyirbaslar geldi, sen kimsin la şimdi? nöbetçileeeer bi daha benim iznim olmadan bu uçağı esenboğa'ya yaklaştırmayın. şimdiiii, dağılın uleeeyn :) ps: foto airliners.net'ten alınmıştır. tüm hakları moritz meier'e aittir.

Modern Ramazanlar....

Resim
Resmi her zaman yaptığım gibi Gugıl'da ararken ilk sayfada buldum. Yoksa resimdeki metnin desteklediği mesajlarla işim olmaz, bilakis Ali topu Veli'yle birlikte Agop'a da atmalı diye düşünürüm. Bilirim ki bu ülkede güvercinlere dokunmazlar. Resimdeki mesajdan ziyade gelen her Ramazan ayıyla birlikte televizyonlarımızda boy gösteren reklamlarla ilgili sıkıntım. Her ne kadar hepimiz kolanın Ramazan'la alakasını kuramasak da ve bundan elde edilen ranta karşı dursak da reklamcılar bu sene de boş durmamışlar ve yine benim göz pınarlarımı hareketlendiren bir reklam çekmişler güzide markamız Kola Turka için. Gerek kola gerekse Kola Turka benim nötr yaklaştığım şeylerdir. Her ne kadar Eti/Ülker olaylarında şehir milliyetçisi kesilsem de kola öyle aman aman aradığım birşey olmadığı için genelde olumlu gözle bakarım reklamlarına. Zaten reklam dediğin şey de en basitinden akılda kalıcı olmalı. Geçtiğimiz senelerde bu göz pınarlarımız hareketlindirme ve duygusallığı aşırı yönde kul...

kes kopyala yapıştır'ın ötesi#2 bülent ortaçgil eylül akşamı

her eylül böylesine hüzünlü olmak zorunda mı? rüyamızda bile yollarımız kesişmemiş bir eylül gecesinin alacakaranlığında. ya ömür çok uzun, ya bizim mutlak güven duygumuz ölesiye. eylül akşamı hiçbir neden yokken, ya da biz bilmezken tepemiz atmış ve konuşmuşuzdur... onca neden varken ve tam sırası gelmişken hiçbirşey yapmamış ve susmuşuzdur... aynı anda aynı sessiz geceye doğru içim sıkılıyor demişizdir aynı sabaha uyanırken kimbilir aynı düşü görmüşüzdür olamaz mı? olabilir. onca yıl sen burada onca yıl ben burada yollarımız hiç kesişmemiş şu eylül akşamı dışında belki benim kağıt param, bir şekilde, döne dolaşa senin cebine girmiştir belki aynı posta kutusuna, değişik zamanlarda da olsa, birkaç mektup atmışızdır ayın karpuz dilimi gibi batışını izlemişizdir deniz kıyısında aynı köşeye oturmuşuzdur köhnede belki de birkaç gün arayla olamaz mı? olabilir. bostancı dolmuş kuyruğunda sen başta ben en sonda öylece beklemişizdir... sabah 7:30 vapuruna sen koşa koşa yetişirken, ben yürüdüğü...